
GARİP BÜLBÜLÜN HİKÂYESİ
Bir garip bülbüldür hikâyesi anlatılanBenim Mehmet’imdir düşmana ilk safta atılan
Anlatacaklarım ne yanlıştır ne de yalan
Anlatacaklarım ne yanlıştır ne de yalan
Yıl 1915. Soğuk bir mart sabahı. Mehmet’im cephede. Bir eli tüfeğinde bir eli yârinin mendilinde. Garip bir bülbülün hikâyesidir anlatılacak, yüzyıllar geçse de. Mehmet’im kahraman, koruması gerekense gazi olan bir vatan… Bülbül gül uğruna nasıl kan döktüyse işte Mehmetçik de öyle kan döktü, feryâd figân eyledi kahramanlık hikâyeleri yazmak adına. Aşkına pervane olduğu, öleceğini bile bile ateşlerine koştuğu bu savaşta bakmadı bir kez olsun ardına. Köyü, evi, gözünde yaşı olan sevdiceği, belki evladı varmış, düşünmedi bir kez olsun.
Atıldı Mehmet’im kahpe düşmanın üstüne korkusuzca, düşünmedi bir kez olsun öleceğini, biliyordu bu yolun sonu çıkacaktı sonsuza. Öz vatanında öksüz, öz vatanında olmamak için parya; bırakmıştı öksüz, evlatlarını şehitlik uğruna.